Su, biz insanlar için olduğu kadar gezegenimizi paylaştığımız diğer tüm canlılar, hayvanlar ve bitkiler için de en temel, en hayati ihtiyaç. Doğada, yaban hayatta ya da çiftliklerde yaşayan, şehirde, sokaklarda barınmak zorunda kalan hayvanların, evlerimizde yaşayan dostlarımızın vazgeçilmezi olan ‘suya’, biraz da onların gözünden bakalım!
Genel olarak yetişkin bir hayvanın vücudunun % 60’ı sudur, yavrularda bu oran daha da yüksektir. Vücutlarının sağlıklı çalışması için su içmeleri şarttır. Hem yedikleri gıdalardan hem de su içerek vücutlarının sıvı ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Vücut ısılarını ve ağırlıklarını dengelemek, sindirim sistemini desteklemek ve boşaltım yapmak için suya ihtiyaç duyarlar.
Ayrıca hayvanların bedeni idrar, dışkı, solunum ve terleme ile sürekli biçimde su kaybeder; bu kaybedilen suyun vücuda tekrar alınması şarttır. Bundan dolayı hayvanlar susuz 3-4 günden fazla hayatlarını sürdüremezler. Yeteri kadar su içmeyen bir hayvanın dış görünüşünden de sağlıksız olduğu farkedilebilir. Kediler iki aylık olduktan sonra vücutlarındaki su miktarı %75’e çıkar. Yani az su içiyor gibi göründüklerine bakmayın, ergenliğe girmiş bir kedinin vücudunun 4’te 3’ü sudur.
Erişkin köpeklerin ise bedenlerinin %90’ı sudan oluşur. Vücutlarındaki su miktarında %10’luk bir azalma, yerine konmadığı takdirde ciddi sağlık problemlerine sebep olabilir. Köpeğinizin derisinde elastikiyet azalması, aşırı idrar üretimi, nefes almakta zorlanma ve kuru ve yapışkan mukozalar gözlemliyorsanız bu bir dehidrasyon belirtisi olabilir.
Kediler kuru mama tüketimlerinin 2-3 katı su içmelidir. Köpekler ise 1 günde vücut ağırlıklarına oranla 50-60 ml/kg su tüketmelidir. Su, kedilerin bedeninde aynen insanlarda olduğu gibi oksijeni kan dolaşımı ve hücreler aracılığıyla taşır. Vücut ısısını düzenleyerek, böbrekler ve sindirim sisteminin çalışmasını destekler. Su eksikliği kedilerde, böbrek hasarı ve idrar yolunda taş oluşumu gibi önemli sağlık sorunlarına neden olabilir.
Anlaşılacağı üzere, hem kediler hem köpekler için temiz ve taze su, mutlaka sürekli ulaşabilecekleri şekilde temin edilmelidir. Ayrıca su kapları da sıklıkla temizlenmelidir.
Su, hem süt hem et üretimi açısından çiftlik hayvanlarının yaşamında da vazgeçilmez bir beslenme unsurudur. Yapılan araştırmalara göre süt veren yetişkin bir ineğin vücudunun%56’sı sudur ve verdiği sütün %87’sinde de su bulunmaktadır. Bir ineğin 1 litre süt üretebilmesi için 3-4 litre su içmesi gerekir. Binicilik sporu ve nostaljik geziler dışında günlük hayatımızda şehirde pek sık karşılaşmasak da atların da bedeninin büyük kısmı, %70 kadarı sudur. Su atlarda diğer memelilerde olduğu gibi beden ıssını ayarlar, sindirime yardımcı olur. Orta irilikteki bir spor atının günde 40 litreye kadar suya ihtiyacı olur.
Küçücük bedenlerine bakmayın, muhabbet kuşları da yem kadar suya ihtiyaç duyarlar. Kafeste yaşayan bir kuşunuz varsa hem suyunun sık sık tazelenmesi hem de suluklarının temizlenmesi onlar için de hayati önem taşır.
Yaban hayatta, doğada yaşayan hayvanların da iklim değişiklikleri ve barınma ihtiyaçlarının yanı sıra beslenme ve su kaynakları için de göç ettiği bilinen bir gerçektir.
Hayvandan hayvana değişkenlik gösteren su ihtiyacı örneğin birçok kurbağa türünün soyunu sürdürmesi için şarttır. Kurbağalar yumurtalarını bırakmak için suya ihtiyaç duyarlar ve bu yüzden sulak alanların bulunduğu ortamlarda yaşarlar.